Docsity
Docsity

Prepare for your exams
Prepare for your exams

Study with the several resources on Docsity


Earn points to download
Earn points to download

Earn points by helping other students or get them with a premium plan


Guidelines and tips
Guidelines and tips

Konuşma Bilimi: İşitme ve Konuşmanın Akustiği ve Algılama, Lecture notes of Venture Capital

Konuşma Bilimi: İşitme ve Konuşmanın Akustiği ve Algılama dersi ile ilgili tüm notlar.

Typology: Lecture notes

2022/2023
On special offer
30 Points
Discount

Limited-time offer


Uploaded on 07/01/2023

bilgisayar-kullanicisi
bilgisayar-kullanicisi 🇹🇷

4

(1)

2 documents

1 / 127

Toggle sidebar

This page cannot be seen from the preview

Don't miss anything!

bg1
1
RESPİRASYON (SOLUNUM)
Konuşma, sözel dilin, akciğerlerden gelen havanın boğaz, ağız ve burun yolunda şekillenmesi
sonucunda seslere dönüştürülerek dinleyici tarafından algılanmasını içeren kompleks ve
dinamik bir motor aktivitedir.
Solunum (respirasyon)
Sesleme (fonasyon)
Rezonans
Sesletim (artikülasyon) ve
Prozodi olmak üzere beş bileşenden oluşur.
Respirasyon (Solunum); organlarımıza özel olarak oksijen sağlayarak, yaşamımızı
sürdürmemizi sağlayan önemli bedensel bir işlevdir.
Solunum dokulara oksijen sağlarken, karbondioksiti uzaklaştırır (Ryalls &
Behrens,2000).
Respirasyonun bir diğer önemli işlevi de ses oluşumu ve konuşma seslerinin üretimi
için gerekli hava hareketini sağlamasıdır.
Soluduğumuz havanın akciğerlere giriş (soluk alma) ve
çıkışı (soluk verme) ile meydana gelen gaz değişimi sırasında basınçlı hava, ses
tellerinin (kıvrımlarının) açılıp kapanmasına olanak sağlar.
Konuşmada görev alan organlar üç bölümde tanımlanır:
1. Gırtlakaltı düzenek
2. Gırtlak
3. Gırtlak üstü düzenek
pf3
pf4
pf5
pf8
pf9
pfa
pfd
pfe
pff
pf12
pf13
pf14
pf15
pf16
pf17
pf18
pf19
pf1a
pf1b
pf1c
pf1d
pf1e
pf1f
pf20
pf21
pf22
pf23
pf24
pf25
pf26
pf27
pf28
pf29
pf2a
pf2b
pf2c
pf2d
pf2e
pf2f
pf30
pf31
pf32
pf33
pf34
pf35
pf36
pf37
pf38
pf39
pf3a
pf3b
pf3c
pf3d
pf3e
pf3f
pf40
pf41
pf42
pf43
pf44
pf45
pf46
pf47
pf48
pf49
pf4a
pf4b
pf4c
pf4d
pf4e
pf4f
pf50
pf51
pf52
pf53
pf54
pf55
pf56
pf57
pf58
pf59
pf5a
pf5b
pf5c
pf5d
pf5e
pf5f
pf60
pf61
pf62
pf63
pf64
Discount

On special offer

Related documents


Partial preview of the text

Download Konuşma Bilimi: İşitme ve Konuşmanın Akustiği ve Algılama and more Lecture notes Venture Capital in PDF only on Docsity!

RESPİRASYON (SOLUNUM)

Konuşma, sözel dilin, akciğerlerden gelen havanın boğaz, ağız ve burun yolunda şekillenmesi sonucunda seslere dönüştürülerek dinleyici tarafından algılanmasını içeren kompleks ve dinamik bir motor aktivitedir.

  • Solunum (respirasyon)
  • Sesleme (fonasyon)
  • Rezonans
  • Sesletim (artikülasyon) ve
  • Prozodi olmak üzere beş bileşenden oluşur.

Respirasyon ( Solunum); organlarımıza özel olarak oksijen sağlayarak, yaşamımızı

sürdürmemizi sağlayan önemli bedensel bir işlevdir.

  • Solunum dokulara oksijen sağlarken, karbondioksiti uzaklaştırır (Ryalls & Behrens,2000).
  • Respirasyonun bir diğer önemli işlevi de ses oluşumu ve konuşma seslerinin üretimi için gerekli hava hareketini sağlamasıdır.
  • Soluduğumuz havanın akciğerlere giriş (soluk alma) ve
  • çıkışı (soluk verme) ile meydana gelen gaz değişimi sırasında basınçlı hava, ses tellerinin (kıvrımlarının) açılıp kapanmasına olanak sağlar.

Konuşmada görev alan organlar üç bölümde tanımlanır:

  1. Gırtlakaltı düzenek
  2. Gırtlak
  3. Gırtlak üstü düzenek

Gırtlak altı düzenekte yer alan organların temel görevleri

  • Solunum
  • Hava akımının yönünün belirlenmesi
  • Konuşmanın şiddet ve süresinin ayarlanması

DİYAFRAM

•Göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayırır.

  • Kubbe şeklindedir.
  • Orta kısmı tendinöz, kenarlar kassaldır.
  • Solunumun %75’inden sorumludur.

https://www.youtube.com/watch?v=snsSQcZtBds (Solunumun anatomisi ile ilgili videoyu izleyebilirsiniz)

Basınç ve hacim ilişkisi

  • Boyle yasası bize, hacim ve basıncın ters orantılı olduğunu söyler.
  • Kapalı bir alanın hacmini arttırırsak, içindeki basınç azalır.

Akciğerlerin kasılması veya gevşemesi ile, akciğerlerdeki hava geçitleri (bronşlar,

bronşiyoller) içindeki toplam hava hacmi değişir. Akciğerlerin hacmi değiştiğinde,

akciğerlerdeki havanın basıncı Boyle Yasası'na uygun olarak değişir.

Akciğerlerin içindeki basınç, dışındaki basınçtan daha büyükse, hava dışarı çıkar. Tersi olursa,

hava içeri girer.

https://www.youtube.com/watch?v=NM3PK5qy9uA

(Solunumun fizyolojisiyle ilgili videoyu izleyebilirsiniz.)

İnspirasyon Kasları

  • Diyafram
  • Eksternal interkostal Kasları Sakin solunumda aktif. Göğüs kafesini yükseltirler
  • Yardımcı kaslar

M. Sternokleidomasteideus (sternumu

yükseltir.)

M. Serratus anterior (Kostaları yukarı

kaldırır.)

M. Scaleni (ilk 2 kostayı kaldırır.)

Ekspirasyon Kasları

  • İnternal interkostal kaslar (Kostaları aşağı, içeri çeker.)
  • Karın içi organları iten kaslar (Zorlu solunumda aktifler)

M. Rektus abdominalis

M. İnternal / eksternal oblikus

M. Transversus abdominalis

KONUŞMA SOLUNUMU

Konuşma süreci de solunuma bağlıdır. Üretilen hava, ses tellerini içlerinden geçerken titreşmeye zorlar.

  • Uygun nefes ve nefes kontrolü olmazsa konuşmanın anlaşılırlığı azalır.
  • Tüm solunum fonksiyonları göğüs boşluğunda yer alsa da konuşmak için yaptığımız solunum yaşamak için yaptığımız solunumdan farklıdır.
  • Dinlenme solunumunda inspirasyon süresi ve hızı (hava akışı veya akciğer hacmi değişikliği) ekspirasyona benzer bir aralıktadır.
  • Konuşma solunumunda ise; inspirasyon süresi (inspirasyon fazı) azalır ve hızı artar. Tersine, ekspirasyon süresi artar ve hava akışının hacmi önemli ölçüde azalır.

KONUŞURKEN, Soluk alma: çabuk ve kısa süreli Soluk verme: uzun ve devamlı

  • Konuşma için nefes alırken daha hızlı ve derin nefes alırız. Ayrıca hızlı bir şekilde nefes vermiyoruz. İnspirasyondan sonra, konuşmayı sağlamak için gereken doğru hava akışını korumak üzere ekspirasyonu kontrol ediyoruz.

Normal solunum = inspirasyon süresi = Ekspirasyon süresi (%50) Konuşma solunumu= inspirasyon süresi %10, Ekspirasyon süresi %

İnspirasyondaki Farklılıklar:

1 - Konuşma için aldığımız hava hacmi, normal solunum için aldığımız hava hacminden daha fazladır. Özellikle üreteceğimiz ifade uzunsa ya da yüksek ses kullanacaksak bu daha da artar.

  • Daha büyük hacimde hava alabilmek için diyafram ve kaburgalar arası (intercostal) kaslar, kaburgaların yukarı hareketini gerçekleştiren diğer bazı kaslar tarafından desteklenir.

2 - Normal solunum süreci refleksif olarak kontrol edilir. (pasif) Solunum hacmi ihtiyaca göre değişir.

  • Oysa ki konuşurken, bir şeyler okurken, bir cümleyi kesintisiz bir şekilde söylerken ya da şarkı söylerken aldığımız havanın hacmini istemli ve bilinçli olarak değiştiririz.(aktif)

Ekspirasyondaki Farklılıklar: 1 - Normal (sessiz) ekspirasyonda, kasların kasılma aktivitesi yoktur. Akciğerlerin pasif bir şekilde geri çekilmesi söz konusudur.

  • Konuşma solunumundaki ekspirasyon fazı ise istemli ve kontrollüdür. Bu kontrolü karın kaslarını (abdominal kaslar) ve dış interkostelleri ( external intercostals) kullanarak sağlarız.
  • Konuşma sırasında, karın kasları ekspiratuar yönde sürekli olarak aktif olma eğilimindedir.
  • İnspirasyon sırasında dahi pozitif basınç uygularlar. Böylece diyafram gevşemez. Bu konuşmaya özgü bir duruştur ve konuşma dışı solunumdan çok farklıdır.
  • Genel olarak karın kaslarının hareketi, 8 cm'lik bir sabit basınç üretir ve bu basınç ses tellerinin titreşmesine neden olur.
  • Konuşma için; daha büyük hacim gerekir: Normal s. %10-15 VC Konuşma s. %25 VC Yüksek sesle konuşma %40 VC

Konuşmada daha fazla havaya ihtiyaç vardır Bu ciğerlerdeki hava hacmini daha da

fazla genişleterek sağlanır ses tellerinin iki tarafındaki hava basıncı farkının daha da

artmasına neden olur daha fazla havanın ciğerlere gitmesine neden olur.

Konuşma, karmaşık solunum ayarlamalarını içerir. Daha hızlı, daha yüksek sesle (ses şiddetini

arttırarak) ve farklı ses aralıklarıyla konuşmak bunu daha da karmaşık hale getirir.

Ses şiddeti sürekli değişir, çünkü konuşma içerisinde belirli cümleler, sözcükler ve heceler

vurgulanmaktadır.

SOLUNUM BOZUKLUKLARINDA DKT’NİN ROLÜ

ÖRNEĞİN;

  • Parkinson hastalığında, ses şiddeti azalır ve kişinin duyulması zorlaşır. Nedeni: solunum problemleri Solunum sorunlarından dolayı normalden daha hızlı konuşmaya çalışırlar.
  • Duruşu (postür) düzeltmenin, konuşma üretimine yardımcı olduğu gözlenmiştir.
  • Çoğu kekeme bireyde, kekeledikleri anda abdominal ve torasik solunum sistemi sırasında koordinasyon bozukluğu olduğu gözlenmektedir.
  • Ses bozukluklarında, genellikle enerjinin verimsiz kullanılmasıyla hava akışının kullanılmasıyla boşa harcanması söz konusudur.
  • Ağır işitme engelli bireylerin solunum paternlerinde düzensizlikler görülür. Bu düzensizlikler ses telleri ve ses yolunun modifikasyonundaki anormalliklerin yanı sıra; solunum kontrolünün kendisindeki anormalliklerle de ilişkilidir. *Özellikle işitme engellilerle terapilerde, Normal solunum ve konuşma solunumu paternleri önemli! Altta yatan anatomik yapıları anlamaktan ve solunum konuşmanın temeli olduğu için kas sistemini desteklemekten yararlanıyoruz.

*https://www.youtube.com/watch?v=A_ObH 6 - dJXI

  • Solunum kaslarının iyileştirilmesi ile ilgili yukarıdaki videodaki egzersizleri izleyerek yapabilirsiniz.

KAYNAKLAR

  • Borden, G. , J. , Haris, K., S., Raphael, L.,J., “Speech Science Primer”, 3rd ed., Williams&Wilkins, USA, 1994.
  • Del Mundo, M., "Respiration for life vs. respiration for speech" (2001). Independent Studies and Capstones. Paper 302. Program in Audiology and Communication Sciences, Washington University School of Medicine.
  • Hixon,T.J, Weismer, G.and J.D., Hoit., Preclinical Speech Science: Anatomy, Physiology, Acoustics, and Perception, Plural Publishing, 2008.

Larenks, solunum ve koruma fonksiyonları gibi hayati fonksiyonların yanı sıra, fonasyon fonksiyonu ile de sö zlü iletişimde gö rev alan, ç ok fonksiyonlu bir organdır.

  • Larinksin çatısı, kıkırdaklarla bu kıkırdaklan birbirine ve çevre dokulara bağlayan membranlar ve bağlardan oluşur.
  • Çatı dışında, iç ve dış kaslarla, larenksin iç yüzünü ö rten ve ventriküler bant ve ses teli denilen kıvrımları oluşturan mukoza da diğer anatomik yapılardır

Larinksin bölümleri:

Supraglottik bölge: Burada ventriküler bantlar (yalancı ses telleri) bulunur. Glottik bölge: (Glottis): Ses telleri bu bölgededir. Subglottik bölge: Ses tellerinin altında kalan bölgedir.

FONASYONUN ANATOMİSİ

Larinksin Çatısı (Larinks Kıkırdakları) Laringeal kıkırdaklar , ses yolunu şekillendiren kasları destekler. 3 tek, 3 ç ift olmak üzere 9 kıkırdaktan oluşur.

Larinksin tekli kıkırdakları. Larinksin eşli (çiftli) kıkırdakları

  • Tiroid ve krikoid kıkırdaklarla aritenoid kıkırdağın büyük bir kısmı, hiyalin kıkırdaktan oluşur.
  • Bu kıkırdaklar 25 yaşından itibaren ossifıye olmaya başlar.
  • Kornikülat, kuneiform, epiglot kıkırdaklarla aritenoid kıkırdağın apeksi ise elastik kıkırdaktan oluşmakta olup ossifiye olmaz

Larinksin hareketleri

Larinksin Eklemleri

Larenksin kıkırdakları eklem ve bağlarla birbirine bağlıdır. En ö nemli olanlar ise krikotiroid ve krikoaritenoid eklemlerdir.

Krikotiroid Eklem

  • Eklem hareketleri kısıtlıdır, temelde sagittal planda rotasyon ve daha az olarak da kayma hareketleri yapar. Krikoaritenoid Eklem Krikoaritenoid eklemde aritenoidin 3 türlü hareketi vardır:
  • Sallanma
  • Rotasyon
  • Kayma

Kayma hareketi ile ses tellerini adükte eder (kapatır). Rock (ileri geri sallanma) hareketi ile abdükte eder (açar).

Larinksin Kasları

Larinksin kıkırdakları bazı kaslar tarafından hareket ettirilir. Larinks kasları iki gruba ayrılır: 1 - Larinks kıkırdaklarını birbirine bağlayan intrinsik (içrek) kasl ar, 2 - Larinksi ç evre yapılara bağlayan ekstrinsik (dışrak) kaslar.

A Ab

K

Kayma Sallanma

Adükte Abdükte

Larinksin Fonasyon Sırasında Aktif Olan Kasları

Krikotiroid kası:

Krikoidden tiroid kıkırdağına kadar uzanır. krikoidi yükseltir ve tiroidi düşürür; böylece krikotiroid boşluğunu kısaltır ve vokal kıvrımları uzatır. Bu da, vokal kıvrımların sertliğinde bir değişikliğe neden olur. Böylece vokal kıvrım titreşiminin süresini değiştirir.

Posterior krikoaritenoid Kaslar:

Krikoid kıkırdağın arka yüzeyinde başlar ve aritenoid kıkırdağa doğru yukarı ve lateral olarak uzanır.

  • Aritenoidi sallarlar, vokal kıvrımların birbirinden ayrılmasına (açılmasına) neden olurlar.

( Koreman, 1996: 5).

Kasların Görevleri

Glottal kapanma Adüksiyon

  • LCA ( lateral crico-arytenoid)
  • TA (thyroarytenoid)
  • IA (interarytenoid)

Vokal kıvrım gerilimi ve uzaması

  • CT (cricothyroid)
  • Vocalis

Vokal kıvrım kütle değişimi

  • CT (cricothyroid)
  • Vocalis
  • TA (thyroarytenoid)

LARİNKSİN MUKOZASI ve KIVRIMLARI

Larinksin iç yüzünü ö rten mukoza üzerinde, ventriküler bant (yalancı ses teli) ve ses teli (vocal cord/vocal fold) adı verilen iki ç ift kıvrım vardır. Bu kıvrımlar, frontal kesitte kum saati şeklinde gö rülen larinksin, kum saatinin dar kısmına karşılık gelen bö lgesini oluşturur. !! Larenksin bu yapısı, ses fizyolojisi aç ısından ç ok ö nemlidir.

  • Larinks mukozası, ses tellerinin titreşen kenarı dışında solunum yolundaki diğer organlarda olduğu gibi mükö z salgı bezi iç eren epitel şeklindedir. Bu tabaka olmazsa yani ses telleri tam anlamıyla kurursa, vibrasyon yapamaz.

Ses Tellerinin Anatomisi

Bu tabakalı yapının bir diğer ö nemli elemanı da kord vokal yapısının dışında yer alan mukus tabakasıdır. Bu tabakayı ventrikülde bulunan bezlerin salgıları oluşturur. !! Bu tabaka olmazsa yani ses telleri tam anlamıyla kurursa, vibrasyon yapamaz.

Bu tabakalı yapının 4 yönden büyük önemi bulunur: 1 - Her tabaka mekanik yönden farklı ö zellikler taşır. 2 - Vokal kasa kadar olan ilk dört tabakanın hareketleri pasiftir. Vokal kas ise, hem pasif, hem aktif hareket eder. 3 - Vokal patolojiler daima bu tabakalardan birinde özgün olarak baş̧lamaktadır. 4 - Bu histolojik tabakaların seyri, kalınlıkları ve vokal kasa yapışma dereceleri ses telleri boyunca homojen değildir. Bu yapının, kordları mekanik travmalardan koruduğu düşünülmektedir. Düşük tonlarda ilk 4 tabakanın, yüksek tonlarda ise tüm tabakaların gö rev yaptığı kabul edilmektedir.