
Study with the several resources on Docsity
Earn points by helping other students or get them with a premium plan
Prepare for your exams
Study with the several resources on Docsity
Earn points to download
Earn points by helping other students or get them with a premium plan
Community
Ask the community for help and clear up your study doubts
Discover the best universities in your country according to Docsity users
Free resources
Download our free guides on studying techniques, anxiety management strategies, and thesis advice from Docsity tutors
Antalya'daki hava kirliliği, su kıtlığı, kıyı erozyonu, gürültü kirliliği ve sel baskınlarını konu alan bir çevre sorunlarını ve iklim değişikliğini anlatan bir bir yazıdır.
Typology: Summaries
1 / 1
This page cannot be seen from the preview
Don't miss anything!
Antalya, Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’nde bulunan ve turizm sektörüyle ünlü olan bir şehirdir. Doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla insanları cezbeden bir şehirdir. Bu yüzdendir ki Ulu Önder Atatürk’te “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir“ demiştir. Ancak tüm dünyada olduğu gibi Antalya’da çevre sorunları ve iklim değişikliğiyle karşı karşıya. Antalya’nın yaz turizmi gelişmiş olduğu için yaz mevsiminde yoğun bir ziyaretçi akınına uğrar ve bu da su talebini büyük ölçüde attırır. Bunun sonucunda yeraltı su kaynakları ve akarsuların seviyesinde ciddi bir düşüş meydana gelir. Ayrıca iklim değişikliği nedeniyle her yıl yaşanan yoğun yağışlar sonucu dere yataklarının taşması ve sellerin meydana gelmesi Antalya’nın en büyük problemlerindendir. İkinci bir çevre sorunu ise kıyı erozyonudur. Antalya, sahip olduğu güzel kumsalları ve deniz turizmiyle ünlüdür, ancak kıyı erozyonu bu doğal güzellikleri tehdit etmektedir. İklim değişikliği nedeniyle deniz seviyesindeki yükselme ve fırtınalar, kıyı şeritlerinde erozyona yol açmaktadır. Bu da plajların kaybolmasına, denizel ekosistemlerin korunamamasına ve kıyı bölgelerindeki yerleşim yerlerinin tahrip olmasına sebep olmaktadır. Üçüncü bir önemli problem ise hava kirliliğidir. Antalya’da artan nüfus ve turizm faaliyetleriyle birlikte hava kalitesi Ciddi bir şekilde etkilenmiştir. Araç yakıtı, sanayi faaliyetleri ve enerji üretimi gibi faktörler hava kirliliğini artırmaktadır. Ayrıca sera gazı emisyonları da iklim değişikliğinin hızlanmasına katkıda bulunuyor. Antalya’daki diğer çevre sorunlarını kısaca belirtmek gerekirse özellikle yaz aylarında meydana gelen orman yangınları, turizmin gelişmiş olması sebebiyle gürültü kirliliği, artan nüfus sebebiyle artan trafik yoğunluğu ve son yıllarda düzenleme faaliyetleri yapılan çarpık kentleşmedir. Bu saydığımız sorunlar gelecek için sadece şehri değil tüm dünyayı etkilemekte. Birtakım önemler alınmaya çalışılsa da yeterli olmadığı açıkça ortadadır. Bir an önce tedbirler alınıp düzenlemeler yapılmadığı müddetçe “dünyanın en güzel yeri “ olarak tanımlanan şehirden geriye sadece enkaz kalacaktır. Otel dikmek için bilinçli olarak ormanların yakılmasının önüne geçilmeli, kontrolsüz bir şekilde artan nüfus kontrol altına alınmalı, kıyı erozyonunun önüne geçmek için koruma projeleri hayata geçirilmeli, kanalizasyon sistemleri geliştirilmeli ve yağış suyu toplama tesisleri kurulmalı ve su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi için etkili politikalar uygulanmalı ve daha çok projeler hayata geçirilmelidir. Ayşe Ferhan Ayan